- Kore Sosyal Hayatının Tuhaf Manzaraları TOP10: Otomat Mağazalarından Terk Edilmiş Okul Kafelerine
- Kore toplumunun 10 tuhaf manzarasını tanıtarak, otomat mağazaları, terk edilmiş okul kafeleri, yalnız yemek kültürü gibi yabancılar için benzersiz olacak Kore'deki değişimleri inceliyoruz.
Kore'deki toplu taşıma, dünya çapında 'dakik, hızlı ve uygun fiyatlı' ününe sahiptir. Seul metrosu neredeyse dakikası dakikasına varıyor, taksiler bir uygulama ile çağrılıyor ve ülke çapında kullanılabilen tek bir ulaşım kartı ile otobüsler, metro ve taksilere erişim sağlanıyor. Ancak, sadece rahatlıkla açıklanamayan, Kore toplu taşımasında yabancılara garip gelen ve aynı zamanda ilginç olan kültürler yaşamaktadır.
Örneğin, metroda mikrofon tutan bir aktarın sağlık takviyeleri satması ve şehirlerarası otobüslerin en arka koltuklarını birbirlerine bakarak rezerve eder gibi kapmaya çalışmaları görülebilir.
Ayrıca,
• Yaşlı ve engelli yolculara ayrılan koltuklara oturmamak gibi örtülü bir kural
• Otobüslerde konuşmaktan kaçınmak gibi sözsüz bir etiket
• Gece geç saatlere kadar hizmet veren baykuş otobüsleri
Bu tür bir kültür, Kore toplumunun kolektif bilincini ve özen odaklı düşüncesini de iyi gösteren bir yönüdür.
Özellikle yabancı turistler veya sakinler için, “Bu neden bu kadar detaylı?”, “Bu manzara neden bu kadar sessiz?” gibi sorular doğal olarak akla gelir. Bu yazı, bu tür soruları yanıtlamak için oluşturulmuştur.
Şimdi, bir yabancının gözünden‘Kore toplu taşımasının garip manzaralarını’teker teker keşfedeceğiz. Kesinlikle sizin için de yeni bir bakış açısı ve ilginç kültürel keşifler olacaktır.
Yabancıları şaşırtan Kore toplu taşımasının garip manzaraları
1. Metro aktarıcıları – Metro basit bir ulaşım aracı değil mi?
Kore'nin başkent bölgesindeki metroyu kullanırken, bazen çok garip figürlerle karşılaşılır. Bunlar 'aktarlar'. Çoğunlukla orta yaşlı erkekler olan bu kişiler, metro vagonlarına girerek küçük bir mikrofon veya megafon alıp aniden insanlarla konuşmaya başlarlar. “Bu ürün, TV'de de görülen, eklemler için gerçekten iyi bir ilaçtır!” diyerek gösteri yaparlar ve çantalarından çeşitli eşyalar çıkarıp sergilerler.
Elbette, bunlar gerçek ilaç satmıyorlar ve genellikle sağlık takviyeleri, fonksiyonel bandajlar ve alçılar gibi ürünler satıyorlar. Yasal olarak gri alanda bulunuyorlar ve aşırı gürültü yapmadıkları veya şikayete neden olmadıkları sürece, metro çalışanları veya polis genellikle müdahale etmiyor. Hatta bazı hatlarda, yolcuların aktarların hikayelerini dinlediği veya satın aldığı bile görülür.
Bu kültürün arka planında, Kore'nin ekonomik büyüme döneminde sokaklarda eşya satan 'seyyar satıcı kültürü' derinlemesine yer almaktadır. Eskiden otobüslerde veya pazarlarda yaygın olarak görülen bir manzara, metro alanına taşınmış oldu. Özellikle yaşlılar için bu tür bir satış yöntemi tanıdık gelebilir.
Aktarların sayısı giderek azalıyor, ancak belirli bölgelerde veya zamanlarda hala bu tür manzaralarla karşılaşılabilir ve yabancı gezginler için çok sıra dışı ve unutulmaz bir kültürel deneyim haline geliyor.
2. Yaşlı ve engelli yolculara ayrılan koltuklar için zımni kurallar – Oturmak yerine mutlaka korunan yerler
Kore metrosunda, 'Yaşlı ve Engelli Koltukları' diye özel koltuklar vardır. Yaşlılar, hamile kadınlar, engelliler ve diğerleri için ayrılmış koltuklar olup, çoğu trenin her iki ucunda bulunur. İlginç olan şey, bu koltuklar boş olsa bile, çoğu genç yolcunun asla oturmamasıdır.
Bu sadece tabelalarla ilgili değil, aynı zamanda sosyal atmosfer ve bakış açısıyla da ilgilidir. Örneğin, genç bir kişi bu koltukta otururken bir yaşlı binerse, çevredeki insanların bakışlarını çekebilir ve hatta sosyal medyada fotoğrafı çekilerek tartışmalara neden olabilir.
Bu yüzden birçok Koreli, 'Herhangi birine ihtiyaç duyulması durumunda' en başından oturmamayı tercih eder. Yani, fiziksel olarak oturulabilen, ancak psikolojik ve ahlaki bir engel bulunan koltuklar.
Yabancıların bakış açısından, “Neden kimse oturmuyor?” diye merak edebilirsiniz, ancak bu kültür Kore'nin saygı, nezaket ve ihtiyat duygularını derinden barındırır. Özellikle Kore'de, kamusal alandaki her hareketin sosyal değerlendirmenin konusu olabileceği için, bu tür hassas yerlere daha dikkatli yaklaşma eğilimi vardır.
3. Sessiz otobüs kültürü – Sessizlik de bir etikettir
Kore'de otobüs veya metroya bindiğinizde, çoğu zaman sessizdir. Telefon görüşmeleri nadirdir ve arkadaşlarınızla yüksek sesle gülüp şakalaşmak zordur. Özellikle işe gidiş ve dönüş saatlerinde otobüsler adeta ‘sessiz hareket alanları’ haline gelir.
Bu durum, yabancılara oldukça farklı gelebilir. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, toplu taşıma araçlarında bile özgürce telefonla konuşmak ve arkadaşlarla şakalaşmak doğaldır. Ancak Kore'de, başkalarına kamusal alanda zarar vermemek önemli bir erdem olarak kabul edilir.
Aslında, birçok Koreli otobüs veya metrodayken bir telefon geldiğinde, kısaca “Şu anda meşgulüm” veya “Otobüste olduğum için daha sonra konuşacağım” der ve telefonu kapatır. Bu, genel olarak öğrenilen bir davranıştır ve Koreliler arasında temel bir etiket olarak kabul edilir.
Kamusal alanlardaki sessiz atmosfer, bazı durumlarda gerginliğe neden olabilir, ancak aynı zamanda yüksek düzeyde bir düzen bilinci ve nezaket kültürünü gösteren bir örnek olarak da değerlendirilir. Yabancılar için, bu hem tuhaf hem de 'kültürel nezaketi' doğrudan deneyimleyebileceğiniz bir sahnedir.
4. Baykuş otobüsleri – Gece yarısından sonra bile hareket eden şehir
Kore'de, özellikle Seul'de, gece yarısından sonra bile otobüse binebilirsiniz. Sözde ‘Baykuş Otobüsleri’ olarak adlandırılan gece özel hatları bulunmaktadır. Bu otobüsler, gece 12'den sabah 2 veya 3'e kadar ana bölgeleri birbirine bağlayarak hizmet verir.
Örneğin, Gangnam'dan Hongdae'ye veya Jongno'dan Jamsil'e giden hatlar tipiktir ve 30 ila 40 dakikada bir çalıştıkları için geç dönen insanlar için çok faydalıdır.
Bu sistem, yabancılar için çok şaşırtıcı bir deneyimdir. Birçok ülkede metro veya otobüsler saat 11'den sonra kesilir, bu nedenle toplu taşıma yerine taksi veya yürüyerek seyahat etmek yaygındır. Ancak Kore'de, gece geç saatlerde bile nispeten güvenli bir şekilde otobüs kullanabilir ve ücret de genel toplu taşıma ile neredeyse aynıdır.
Özellikle gezginler, gece vardiyasında çalışanlar ve geç saatlere kadar ders çalışan öğrenciler için, 24 saatlik bir şehirde yaşama hissi sağlar ve şehrin dinamizmini ve güvenliğini birlikte gösteren temsilci bir örnektir.
5. Ülke çapında tek bir ulaşım kartı
Kore'de toplu taşımayı kullanmanın en uygun yolu 'Ulaşım Kartı'dır. 'T-money kartı' gibi ön ödemeli bir kart satın alıp yükledikten sonra metro, otobüs, taksi ve hatta marketlerde bile kullanabilirsiniz.
Bu kartın gerçek avantajı, sadece Seul'de değil, Busan, Daegu, Gwangju gibi ülkenin neredeyse tüm şehirlerinde kullanılabilmesidir. Yabancı ülkelerde, şehirler arasında ulaşım sistemleri ayrı olduğundan, bir şehrin ulaşım kartı diğer bölgelerde genellikle kullanılamaz.
Ancak Kore'de, başkent bölgesinde kullanılan bir ulaşım kartını alıp Jeju Adası'na veya Gangwon Eyaleti'ne bile götürebilir ve aynen kullanabilirsiniz ve ücretler otomatik olarak mesafe oranına göre hesaplanır. Ayrıca, aktarma indirimi de uygulanır, bu nedenle aynı hatta otobüs ve metroya aktarma yaparken ücret tasarrufu sağlayabilirsiniz.
Bu sistem, dünyada nadir görülen entegrasyon ve verimlilikle övünür ve yabancı gezginler için muazzam bir kolaylık sağlar.
Sonuç – Günlük ulaşım, kültürün bir penceresi
Kore'yi ziyaret eden veya burada yaşayan ve toplu taşıma kullanan yabancılar genellikle şöyle derler:
“Kore'deki ulaşım sadece hızlı ve uygun olmakla kalmıyor, aynı zamanda hayatın bir parçası ve kültürün ta kendisi gibi görünüyor.”
Aslında, Kore metrosu ve otobüsleri sadece bir ulaşım aracı olmaktan öteye geçiyor. Metro istasyonlarında resim sergileniyor, kitap kafelerde kitap okunuyor, şehirlerarası otobüslerde koltuklar için karmaşık bir mücadele yaşanıyor ve gece geç saatlerde durmadan çalışan baykuş otobüsleri, durmayan bir şehrin nabzını doğrudan iletiyor.
Ve içinde Korelilerin özgü düzen duygusu, nezaket kültürü, verimlilik arayışı ve kolektif bilinci derinlemesine yer almaktadır. Kimsenin oturmadığı ama herkesin uyması gereken ‘yaşlı ve engelli koltukları’ var, sessizliğin nezaket olduğu bir otobüs kültürü var ve hatta ticari faaliyetler bile kendine özgü bir şekilde metro aktarıcıları tarafından sürdürülüyor—Tüm bu unsurlar yabancılara“Bu tür bir kültür neden mümkün?”sorusunu sordurur.
Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü Kore toplumu hızlı bir şekilde değişirken, içinde derin bir tarihsellik ve topluluk bilinci barındırıyor. Tam da bu yüzden, Kore toplu taşıması ‘taşımacılık için bir araç’ olmaktan ziyade, Kore toplumunun bir kesitini deneyimleyebileceğiniz küçük ama derin bir pencere haline geliyor.
Yorumlar0